Empowering Educational Excellence: The Journal of Educational Impact Welcomes Your Insights!

journal of educational impact

Welcome to the frontier of educational innovation! We’re thrilled to announce that the Journal of Educational Impact is now open for submissions, inviting educators, researchers, and thought leaders to share their groundbreaking insights and discoveries in the realm of education.

At the heart of educational progress lies the exchange of ideas, the exploration of new methodologies, and the dissemination of knowledge that enhances teaching, learning, and student outcomes. The Journal of Educational Impact is dedicated to facilitating this exchange, providing a platform for scholars and practitioners to showcase their work and contribute to the collective advancement of education worldwide.

What sets the Journal of Educational Impact apart is its commitment to publishing high-quality research that not only enriches scholarly discourse but also translates into tangible improvements in educational practice. We welcome submissions from diverse perspectives and disciplines, including but not limited to:

  1. Pedagogical Innovations: Share your strategies for engaging students, fostering critical thinking, and promoting lifelong learning.
  2. Educational Technology: Explore the latest advancements in educational technology and their impact on teaching, learning, and educational outcomes.
  3. Curriculum Development: Present innovative approaches to curriculum design, assessment, and implementation that enhance student learning and success.
  4. Equity and Inclusion: Examine initiatives and policies aimed at promoting diversity, equity, and inclusion in education, ensuring that all students have access to quality learning opportunities.
  5. Teacher Professional Development: Share research on effective professional development programs that empower educators to continually improve their practice and meet the evolving needs of their students.
  6. Educational Policy and Leadership: Analyze the impact of educational policies and leadership practices on student achievement, school effectiveness, and educational equity.

As advocates for evidence-based practice, we encourage authors to ground their submissions in rigorous research methodologies and to consider the practical implications of their work for educators, policymakers, and other stakeholders in the field of education.

In addition to original research articles, the Journal of Educational Impact welcomes submissions of literature reviews, theoretical papers, case studies, and practitioner perspectives that contribute to our understanding of educational theory and practice.

Submitting your work to the Journal of Educational Impact offers numerous benefits, including:

  • Visibility and Recognition: Showcase your research to a global audience of educators, researchers, and policymakers passionate about improving education.
  • Impactful Dissemination: Contribute to the advancement of educational practice by sharing your insights and discoveries with the broader educational community.
  • Peer Collaboration: Engage in scholarly dialogue and collaboration with fellow researchers and practitioners who share your interests and expertise.

Whether you’re a seasoned researcher or a passionate educator with a compelling story to tell, we invite you to join us in our mission to drive positive educational impact through research, innovation, and collaboration.

Ready to make your mark on the future of education? Visit the journal’s submission guidelines page to learn more about the types of submissions we accept and how to prepare your manuscript for publication. We look forward to receiving your contributions and to embarking on this exciting journey of educational discovery together!

Kitap Özeti: Mir’at-ı Hakikat

Kitap: Mir’at-ı Hakikat
Yazar: Mahmud Celaleddin Paşa

III. Ahmet zamanında sadrazamlık görevini yerine getiren Damat Çorlulu Ali Paşa’nın torunlarından olan Mahmud Celalettin Paşa’nın kaleme aldığı “Mir’at-ı Hakikat” adlı eser, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında geçen yüz elli senelik savaşların özetini verdikten sonra, Sultan Abdülmecid Han’ın, Abdülaziz Han’ın ve son olarak V.Murat’ın tahta çıkışı ve sonralarında yaşanan olayları sırasına göre okuyucuya etkili bir şekilde anlatmıştır. Yazar kendisi de bizzat anlattığı olayların içinde yaşamış olduğu ve bu olaylarda rol almış olduğu için, olayların gerçeklik payı artmış ve okuyucunun bunları takip etmesi kolaylaşmıştır. Aynı zamanda devlet kademesinde yapmış olduğu çeşitli vazifelerin yazara kazandırmış olduğu tarihi değerdeki bilgilerin gelecek nesillere aktarılması adına bu eser büyük önem taşımaktadır.

I. MahmudFve II. Mahmud Dönemleri

Eser ilk olarak Osmanlı devleti ile Rusya arasında geçmiş olan elli senelik savaş döneminin özetini vermektedir. Büyük Petro döneminden başlayarak, Rusya ile olan münasebetleri kaleme alan Mahmud Celaleddin Paşa, Prut anlaşması ile Petro’nun hiçbir hükümdarın kabul edemeyeceği şartları kabul ederek Osmanlı’ya karşı büyük bir hezimete uğradığını belirtir. I. Mahmut döneminde Osmanlı’nın Avusturya ile muharebe içinde olmasını fırsat bilen Rusya, daha önce işgal ettiği ve fakat bir süre sonra geri vermek zorunda kaldığı Azak kalesini yeniden işgal etmiş, bunun yanında Karadeniz’de yeni bir donanma kurma hazırlıklarına başlamıştır. Rusya’nın sürekli olarak Osmanlı toprakları üzerinde hâkimiyet kurma isteği olduğunu söyleyen yazar, bunun Osmanlı ordusunun 1780’li yıllarda düzensizliğe girmesi ve Kaynarca anlaşması ile en üst seviyeye çıktığını belirtmiştir. Bu anlaşma ile Kırım’ın Osmanlı’dan alınmasını ve bu vesileyle Rusya’nın Osmanlı topraklarında yaşayan Hristiyanlar üzerinde hak iddia eder konuma gelmesi bu duruma bir örnek olarak gösterilmektedir. Bundan sonra oluşacak olan uyum dönemi 1821 yılında Rum kökenli yöneticilerin ayaklandırılarak Rum Vakasının ortaya çıkmasıyla da sona ermiştir.

Osmanlı devleti bu dönemde Rusya ile yaptığı savaşlarda mağlubiyetlerini hep artarda alır. Yazar Osmanlı’nın Rusya’ya karşı kazandığı zaferlerin sonuncusu olarak Prut zaferini göstermiş, bundan sonra da sözü edilebilecek bir zaferin elde edilmediğine değinmiştir. Bu yenilgilerin sebeplerine de değinilen kitapta ilk sebep olarak düzenli orduya geçil(e)memesi konusuna değinildiği görülmektedir. Bundan bahsederken Avrupa’nın girdiği savaşlarda başarılı olmasının sebebi olarak düzenli ordu sistemine geçmesi verilmektedir.

Dini İnançlara Saygı

Osmanlı devleti kuruluşundan beri bünyesinde bulunan azınlıkların dini inançlarını yerine getirmeleri konusunda azami hassasiyet göstermiş ve adaletli davranmıştır. Fakat 1800’lü yıllardan itibaren azınlıklara olan adaletli muamele bir nevi tahkir ve düşmanlığa dönüşmüştür. Bu durumu fırsat bilen Rusya, Osmanlı devletinin iç işlerine karışmak manasına gelen Osmanlı’nın bünyesindeki Hristiyanların hakkının kendisinden sorulduğunu öne sürmüş ve bunu her fırsatta Avrupa’daki diğer devletler nezdinde de dile getirmiştir. Bu dönemde Osmanlı güç olarak Rusya’ya karşılık veremeyecek halde iken ve Rusya’nın da nihai hedefi Osmanlı’yı bu coğrafyadan silmek iken, diğer Avrupalı devletlerin buna müsaade etmeyeceğini bildiği için Osmanlı devletini sıkı kayıtlar altında tutmuş ve isteklerini kolayca yaptırabilecek pozisyona gelmiştir. Yani Avrupa’daki dengeler, Rusya’nın bu emelini gerçekleştirmesine o zaman için mani olmuştur.

Abdülmecid Han tahta çıktıktan sonra, Rusya ile olan ilişkiler yine kritik seviyede devam etti. Kaynarca anlaşmasının dolaylı sonuçlarından biri olarak Rusya’nın Osmanlı devleti içindeki Ortodoksların haklarının kendisi tarafından korunduğunu ilan etmesinin ardından, Osmanlı devleti bunu kabul etmeyip kendi bekası için büyük bir tehlike anlamına geleceğini gördü. Burada şunu belirtmekte fayda vardır. Osmanlı devleti ile Rusya arasında cereyan eden bu hassas meselelerde Avrupalı devletler Rusya’dan yana olmamıştır. Osmanlı devleti içinde yaşayan azınlıkların hak ve özgürlüklerinin Osmanlı’nın iç meselesi olduğunu ve fakat bu meselenin Osmanlı tarafından mutlaka çözülmesi gerektiğine inanmışlardır. Tabi bu durum Rusya’nın işine gelmediği gibi Osmanlı devleti üzerindeki emellerini de ertelemesine neden olmuştur. Bunun sonucunda Osmanlı devleti için olumlu fakat Rusya için olumsuz sayılabilecek Paris anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma açık olarak Osmanlı’nın toprak bütünlüğünün korunmasını anlaşmaya katılan devletlerin kefaleti altına almıştır.

Üzerinde derince düşünülmesi gereken bir konu Osmanlı devlet anlayışındaki aşınmalardır. Yukarıda anlatıldığı gibi Paris anlaşması Osmanlı’nın lehine sonuçlanmış ve devletin toprak bütünlüğü garanti altına alınmıştır. Fakat yönetici kademesindeki insanların basiretsizliği, devletin barış zamanlarında sefahate düşmesine ve dolayısıyla savaş zamanlarında bu sefahatlerin sonuçlarının çok ağır olarak hissedilmesine sebep olmuştur. Bunun en güzel örneği Paris anlaşmasından sonra devlet içinde hazineden aşırı harcama ve borçlanmaların yapılmasıdır. Özellikle Abdülmecid Han döneminde uygulanan plansız bütçe harcamaları devleti dışa bağımlı hale getirmiş ve çok zora sokmuştur. Osmanlı devleti gibi kuvvetli ve dünyada sözü geçen bir ülke, Abdülmecid Han döneminde yapılan evlenme ve sünnet törenlerindeki harcamalardan bile etkilenir hale gelmiştir. Bu kısım, üzerinde özellikle düşünülmesi gerekli olan bir meseledir. Çünkü koca bir imparatorluk, günlük şahsi zevk ve hevesler uğruna hiç umursamadan heba edilme yoluna girmiştir. Paris anlaşması ile Osmanlı devletinin dışta elde ettiği itibar gerektiği gibi kullanılamamış ve içteki sefahatler ve israf sebebiyle Osmanlı devleti aslında elindeki şansı geri tepmiştir. Bu durumu fark eden Rusya, emellerine ulaşmak için tekrar harekete geçmiş ve Osmanlı devletinin içinde isyan hareketlerine destek vererek bir bakıma içteki huzursuzluğu arttırmaya çalışmıştır. Buradaki tek gayesi sadece huzursuzluk çıkarmak değil, aynı zamanda Paris anlaşması ile bir bakıma Osmanlı’nın yanında yer alan Avrupa devletleri nezdinde kamuoyu oluşturarak davasında ne kadar haklı olduğunu göstermek olmuştur. Bunu yaparken de çok etkili bir şekilde bir yandan Bulgaristan’ı, diğer yandan Sırplar ve Karadağlıları etkili bir şekilde isyana teşvik etmiştir. Bu zamandan başlayarak Osmanlı devleti içinde Rusya’nın da büyük çabalarıyla iç karışıklıklar hiçbir zaman son bulmamıştır.

Abdülaziz Han’ın tahta çıkışından sonra Eflak ve Boğdan prensliğine kefil devletlerin ittifakı ile Prusya kral hanedanından Almanya prensi Prens Charles getirildi. Bu olay göstermiştir ki artık Osmanlı devleti dışarıda bir zamanlar hiç kimseye ve hiç bir devlete sormadan tayin yapabilir konumdayken, artık batılı devletlerin iki dudağı arasında çıkan kelimeler belirleyici konuma gelmiştir. Aynı zamanda Rusya Avrupa ülkeleri nezdinde haklılığını ispatlamak için her çabayı gösteriyor ve Osmanlı bünyesinde özellikle azınlıklara karşı gelişen en ufak bir olay Rusya tarafından büyütülerek Osmanlı devletine karşı bir koz olarak kullanılıyordu. Nitekim Girit adasında meydana gelen mahalli arızalar Rusya tarafından büyütülmüş ve adadaki Müslüman olmayan halkın Osmanlı idaresinden hoşnut olmadıklarının bir göstergesi olarak sunulmuştur. Bunu yapmaktaki amacı hem Girit adasını Yunanistan topraklarına katmak, hem de Hristiyan toplulukların haklarını elde etmek maksadıyla bunları manen Osmanlı devletinden ayırmak sevdasıydı. Girit hadisesi büyüdükten sonra Osmanlı Devleti adaya asker ve donanma sevk etmeye başlar. Tam bu sırada Sırbistan Kaleleri meselesi ortaya çıkar ve Rusya’nın da kışkırtması ile Sırp Prensi Belgrad ve diğer kalelerin terkini ister. Bu isteğe Fransa açık destek vermiş ve diğer devletlerin de ısrarı ile Belgrad kalesinin muhafazası Sırbistan’a bırakılmış, diğer kaleler yıktırılmıştır. Bu olayda görüyoruz ki Osmanlı Devleti Girit adasında hali hazırda başlayan isyanla uğraşırken bir de Sırbistan ile bir sorun yaşamak istememiştir. Bundan dolayı taviz vermek zorunda kalmıştır. Bu durum da aslında Osmanlı Devleti’nin düşmüş olduğu durumu göstermesi açısından kayda değerdir.

Rusya bu dönemde sadece Girit adasındaki Hristiyan halkı ve Sırbistan’daki halkı kışkırtmakla ve ayaklanmaya teşvik etmekle kalmamış, aynı zamanda Bulgarları da Osmanlı Devlet’ine karşı ayaklandırmıştır. Bulgaristan’da bu dönemde öne çıkan dini idarelerinde istiklal arzusu, Fuad Paşa’nın sadrazamlığı döneminde Tuna vilayeti adıyla Bulgaristan’ın büyük bir kısmını içine alan mülki bir idare kurulmasıyla ve Bulgarların bu konunun kendi istiklal ümitlerine uygun düştüğünü bilmeleri sayesinde kilise ayrılması davalarından vazgeçmişlerdir. Fakat Rusya bu konuyu gündemde tutmayı başarmış ve Bulgar halkı Osmanlı Devleti aleyhine kullanmaktan geri durmamıştır. Bunun üzerine Osmanlı Devleti Bulgarların dini idarelerinin ayrılmasını kabul etmiş ve Bulgar Eksarhlığının kurulmasına karar vermiştir.

Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne karşı oynadığı oyunlar o kadar çeşitlidir ki, bu yolda her şeyi mubah görmüşlerdir. Osmanlı Devleti’nin Hristiyan vatandaşlarına karşı düzenlemiş olduğu ıslahat hareketlerini Fransa yakında takip ediyor ve yerine getirilmeyen sözlerin uygulanması için Osmanlı’ya baskı uyguluyordu. Fakat Osmanlı Devleti iç isyanları ve huzursuzlukları reformlarla halletme yoluna gittikçe, bu durum Rusya’nın işine gelmiyordu çünkü Osmanlı Devleti’ni dışarıda aciz bırakacak, ona karşı kullanacak koz bulmakta sıkıntı yaşayacaktı. Aynı zamanda başka bir amacı da Osmanlı’nın ıslahat hareketini yerine getirmesini engelleyerek bir nevi Paris anlaşmasının esasında yara açmak idi. Bu arada Osmanlı Devleti vatandaşlarından olan gayri Müslümler çocuklarını eğitim için Avrupa’ya göndermeye başlamışlardı ve bir süre sonra bunlar Avrupa’daki düşünce tarzlarından da etkilenerek ülkelerine döndükleri zaman, azınlık ve gayri Müslüm haklarından sıkça bahseder olmuşlardı. Bunların aralarında “biz de bu memleketin ahalisinden ve bu devletin tebaasındanız. Müslüman olmadığımızdan dolayı bir takım vazife ve vergilerle mükellef olduğumuzdan, Müslümanlarla aramızda tam bir eşitlik bulunmadığından dolayı perişan oluyoruz” söylemlerine başlamışlardı. Bu da doğal olarak Osmanlı Devleti’ni zor durumda bırakmıştı.

Osmanlı Devleti sadece siyasi olarak değil, aynı zamanda ekonomik olarak çok zor bir süreçten geçiyordu. Abdülaziz Han döneminde özellikle Fuad Paşa’nın sadrazamlığı döneminde ekonomik olarak kısa bir süre istikrara rastlanmaktadır. Fakat Fuad Paşa vefat ettikten sonra Osmanlı Devleti’nin dışa karşı borçlanmaları aşırı derecede arttı. Dolayısıyla Fuad Paşa döneminde görülen kısa süreli ekonomik istikrar, yerini ekonomik bunalıma bırakmıştır. Bu dönemde özellikle devletin tüm alanlarına gelişmişliğin ulaşabilmesi için şart olan en yaygın ulaşım metodu olan demiryollarına yeterince önem gösterilmediği ya da muvaffak olunamadığı görülmektedir. Bu da doğal olarak ülkenin gelişmişliğini olumsuz yönde etkileyen bir faktör olmuştur.

Sultan Abdülaziz döneminde sadrazamlık makamına getirilen Mahmud Nedim Paşa’nın, Osmanlı Devleti için pek de hayırlara vesile olmadığı görülmektedir. Padişahı uğraşmaması gereken işlerle meşgul eden sadrazam Mahmud Nedim Paşa, keyfine göre işleri yürütmek emeline düşmüştür. Kendisinden önce göreve getirilen devlet memurlarını azl etmekle kalmamış, onlara çok çileler çektirmiştir. Bunların yanında rüşvet Mahmud Nedim Paşa zamanında had safhaya ulaşmıştır. Öyle ki Osmanlı Devleti’nin ayakta durması işlerine gelen Avrupalı devletler bile sadrazamın yaptıklarını hayretle karşılıyorlardı. Fakat hiç şaşırılmayacak şekilde Rusya, sadrazam Mahmud Nedim Paşa’nın izlediği yolda desteklenmesi gerektiğini düşünüyor ve öyle de yapıyordu. Yukarıda da bahsi geçen Bulgar eksarhlığı Mahmud Nedim Paşa tarafından Rusya’nın baskılarıyla kuruldu ve bununla beraber Rus nüfuzu bölgede yerleşme ve genişleme imkanı buldu.

Mahmud Nedim Paşa’nın adaletsiz ve Rusya yanlısı politikaları halkın şimdiye kadar Sultan Abdülaziz’e olan ilgisini de söndürmüş, padişaha karşı olan güven zedelenmişti. Mahmud Nedim Paşa zamanında azledilen ve görevden uzaklaştırılan Hüseyin Avni Paşa ve Şirvani-zade Rüşdü Paşa gibi nüfuz sahipleri padişaha karşı bir düşmanlık beslemeye başladılar ve padişahın hasımları arasında yerlerini aldılar.

Bu arada patlak veren önemli bir mesele de Hersek ihtilalinin çıkması olmuştur. Hersek ihtilalinin görünürdeki sebebi Hersek sancağına bağlı Nevesin kazası Hristiyanlarından yüz altmış kişinin koyun vergisinin ve bazı zabıta memurlarının zulmünden dolayı Karadağ’a geçerek Karadağ Prensi Prens Nikola’ya şikayette bulunmaları, ve Karadağ prensinin bunu Rusya’nın İstanbul büyükelçisine durumu bildirmesidir. Rusya elçisinin durumu Babıali’ye bildirmesinin ardından Osmanlı devleti bu grubun Nevesim’e iade edilmesini kararlaştırdı. Fakat yerlerine dönen bu halk, zafer kazanmış havasıyla ortaya çıktıklarından, zaten kalpleri ihtilal ateşi ile dolu olan halklarının yanlış yola sürüklenerek fesat ve huzursuzluk çıkarmalarına sebebiyet verdiler.

Hersek ihtilali aslında başlangıçta kolayca bastırılabilecekken, Sadrazam Esad Paşa’nın olaylara gereken önemi vermeyerek önlem almamasından dolayı kontrol edilemeyecek bir hal aldı. Burada not edilmesi gereken önemli bir mesele de bu dönemde özellikle devlet ahalisinde olması gereken birliktelik yerine, bunların birbirlerini çekememeleri ve birbirlerini haksız çıkarmak pahasına devletin yararına olan meselelere gereken önemi vermemeleridir. Sadrazam Esad paşanın Bosna valisi Derviş paşaya küskün olması ve buna Seraskerlikte bulunan Ali Saib Paşa’nın destek çıkmasından dolayı, Hersek isyanı Vükela meclisinde konuşulurken “işin hiç ehemmiyeti yoktur, lakin Derviş Paşa masraftan para çalmak emeliyle asker sevkine yol açmak istiyor” diyerek aslında içinde bulundukları acınılası durumu belli etmişlerdir. Osmanlı yönetimindeki heyet birbirleriyle çatışmaya devam ederken, Nevesin ihtilal topluluğu büyümeye başlamış, ve isyan alametleri Haziran 1875’te göründüğünde Osmanlı yönetimi tedbir almadığı için ihtilal büyümeye yüz tutmuştu.

Yukarıda da bahsedildiği gibi, Osmanlı devleti içinde yönetimin üst kademelerindeki insanlar atık ülkenin geleceğini düşünmektense, kendi ikbal ve geleceklerini ön plana almaya başlamışlardı. Herkes birbirine akıllara gelmeyecek tuzaklar kuruyor, durumlardan faydalanmanın sevdasına düşmüştü. Bu öyle bir hal almıştı ki, Padişah’ı kandırmak bile artık sıradan bir durum haline gelmişti. Sadrazamlık makamı için çok çeşitli entrikalar dönmüştür. Abdülaziz Han zamanında sadrazamlığı tekrar elde etmek isteyen Mahmud Nedim Paşa, padişaha çeşitli yalan vaatlerde bulunmuş, bunların gerçek olmadığını Padişah bildiği halde bir nevi çaresizlikten dolayı kabul etmek zorunda kalmıştır. Hersek meselesi Abdülaziz Han’ın canını çok sıkmıştır ve bu durumdan bir an önce kurtulmanın gerekliliğine inanmaktadır. Bu arada Mahmud Nedim Paşa, Padişah’a gelerek Hersek meselesinin Babıali tarafından gereğinden fazla büyütüldüğünü, aslında bir haftada halledilebilecek bir mesele olduğunu söyledikten sonra, Padişah bütün geçmişteki olumsuzluklara rağmen Mahmud Nedim Paşa’yı tekrar sadrazamlığa getirmiştir. Bu da gösteriyor ki yönetimdeki bu değişikliğin asıl sebebi Hersek ihtilalinin bir an önce halledilmesi ve bu yönde Islahatlar yapıldığının Avrupa devletlerine de hissettirilmesi olmuştur.

Hersek meselesi aslında Avrupa’lı devletlerin resmen Osmanlı’nın içişlerine karışmasına davet çıkarmıştır. Hatta bu davet bizzat sadrazam Mahmud Nedim Paşa’nın devlet şurası başkanı olarak tayin ettiği Server Paşa tarafından konsoloslara iletilmiştir. Özellikle İngiltere’nin de bu olayda rol alması gerektiğini düşünen Server Paşa, bu isteğini İngiltere’ye iletmiş fakat çok düşündürücü bir şekilde aşağıdaki cevabı almıştır:

“İngilere devleti, ihtilal mahalline konsolos gönderilmesi için yapılan teklife istemeyerek muvafakat eder. Zira konsolosların müdahalesi uygun olmaz zannındadır. Lakin bizim bu teşebbüsler dışında kalmamamız Babıali tarafından rica olunmaktadır, çünkü Osmanlı Devleti’nin kat’iyyen ecnebi müdahalesine müracaat etmeyerek, eşkıya hakkında gerekli muameleleri yerine getirmesi tercih olunur”

Unutulmaması gereken önemli bir husus, Hersek ihtilalinin sade bir halk isyanı olmadığı, aksine çok farklı bir amaçla ortaya çıktığıdır. Bu da Sırbistan ve Dalmaçya’da bulunan Islav dernekler tarafından tertip edilerek Bosna’ya saldırtılan eşkıya reislerinden ele geçirilen emirlerde yazılı olan “Müslümanları katlederek mallarını ve eşyalarını gasp etmek” ve böylece Sırp askerinin kararlaştırdığı hareketi yapmasına müsaade etmektir.

1975 yılından itibaren Bulgaristan’da dernekler kurularak Müslümanların tehdit edilmesi amaçlanmıştır. Bu dönemde Osmanlı devleti içinde özellikle sadrazam tarafından gösterilen basiretsizlikler devletin geleceği adına hiç de iyi olmayan sonuçlar doğurmuştur. Öyle ki Rusya çok kolay Osmanlı devlet erkanını istediği şekilde yönlendirebiliyor ve istediğini yaptırıyordu. Bulgaristan meselesinde de durum bundan farklı olmamıştır. O dönemde Bulgaristan içindeki karışıklıkları fırsat bilen Rusya, Osmanlı devletine Bulgaristan’da oluşabilecek huzursuzlukların giderilmesi gerektiğini, aksi taktirde diğer devletlerin bu olaylara kayıtsız kalamayacağını, fesat ateşini söndürmeye çalışan Edirne valisi Hurşit Paşa ve Filibe mutasarrıfı ve Kızanlık kaymakamlarının görevden alınmasını, ve hapsolunan Bulgar kökenli vatandaşların serbest bırakılması gerektiğini söyleyerek bir nevi Osmanlı devletini gizliden tehdit etmiştir. Ama nedense o dönemde Sadrazam olarak görev yapan Mahmud Nedim Paşa Bulgaristan içindeki fesat ateşini söndürmeye yönelik tedbirler almak yerine Rusya’nın sözünü dinleyip vali ve kaymakamları görevden aldı ve hapisteki Bulgarların da tahliyesine karar verdi. Bu olaydan sonra Bulgar vatandaşların isyanı genişledi ve süreç hızlanmış oldu. Burada dikkat çekilmesi gereken konuların başında şüphesiz ki Sadrazam makamında bulunan birinin ülkesi içindeki isyanı bastırmaya yönelik adım atan kendi görevlisini değil de uzun zamandır düşmanlığı ve emelleri herkesçe bilinen dış güçlerin sözüne kanıp hareket etmesidir.

Aynı döneme denk elen bir diğer hadise olan Sırbistan’ın asayiş meselesinde de Osmanlı devleti dışa bağımlı hale getirilmiş, ve kendi kararıyla herhangi bir müdahale yapamaz hale gelmişti. Paris muahedesinin 21. ve 29. Maddeleri gereğince Sırbistan’ın asayişini bozan herhangi bir hareket ortaya çıkacak olursa, bunun nasıl engelleneceğine Osmanlı devleti tek başına karar vermede yetkili değildi artık. Bu mesele gündeme geldiğinde yapılacak olan müdahaleye Osmanlı devleti ile birlikte anlaşmaya imza atan devletler beraber karar vereceklerdi. Bunun tek anlamı şudur ki Avrupa devletleri Osmanlı Devleti’ne artık “senin sözün burada geçmez” demeye başlamıştır ve buna Osmanlı devleti sadece imza atmakla yetinmiştir.

Sadrazam Mahmud Nedim Paşa zamanında had safhaya ulaşan mali açıklar, sadrazamın çeşitli kesintiler yapmasına neden olmuştur. Bu dönemde gelirlere oranla yapılan masrafların 5 milyon liradan fazla olduğunu gören Sadrazam, çok kritik bir karar vererek askeri harcamalarda önemli oranlarda kesintiye gitmiştir. Aslında Osmanlı Devleti, yapılan kesintilerin askeri alanda oluşturacağı olumsuz etkilerin farkındaydı. Fakat ülke ekonomik açıdan o kadar darboğaza girmişti ki, artık Avrupa devletleri de Osmanlı Devleti’ne borç vermeyi kabul etmez olmuşlardı. Aslında ülkenin ekonomik olarak bu kadar zor duruma düşmesinde yine ana rolü ülkeyi yöneten kadrolar oynamıştır. Sadrazam Mahmud Nedim Paşa’nın bu dönemde yayınladığı bir kararname, bütün muntazam borç faizlerinin beş sene sonuna kadar yarısının nakden, diğer yarısının ise %5 faizli bir senet ile ödenmesini hükme bağlamıştır. Bu şekilde verilecek olan yarı faizlerin taksitlerinin gümrük, tütün, tuz varidatı, ve mısır vergisi ile toplanacağı duyurulmuştur. Fakat bu durum çoğu kişinin bir anda zenginken fakir olmasına sebebiyet vermiştir. Bu arada önceden durumun farkında olan ve bu meselenin görüşüldüğü komisyonda olan kişilerin çoğu, kararname yayınlanmadan bir gün önce Galata mezadında düşük bedelle gizliden satın almış oldukları tahvillerin bir gün sonra aniden yükselmesi karşısında bir gecede binlerce altın kazanmışlardı. Bu da göstermektedir ki devlet idaresindeki şahıslar kendi çıkar ve menfaatleri için, yüzyıllar boyu Dünya’ya hükmetmiş ve sözünü geçirmiş olan bir devleti zarara uğratmada herhangi bir sorun görmemişlerdir.

Ülkenin ekonomik olarak sıkıntılı günler geçirmesinin yanında Avrupa’daki topraklarında devam eden isyanlarla da uğraşmak zorunda kalması, dikkatlerin bir yere verilememesine neden olmuştur. Bu dönemde çıkan isyan hareketlerinden biri olan Bulgaristan ihtilali, aslında sadece Osmanlı Devleti’ni değil, aynı zamanda Avusturya’yı da tehdit etmiştir. Fakat Avusturya durumu önceden fark ederek erken davranmış ve bir bakıma yeterli özeni göstererek Bulgaristan ihtilalinin kendi topraklarına sıçramasını engellemiştir. Fakat Osmanlı devletinin başında bulunan çeşit çeşit sıkıntılara bir de burası eklenince doğal olarak dikkatlerin hepsi burada toplanamamış ve Bulgaristan ihtilali devletin altından kalkamayacağı bir hal almıştır. Avusturya’nın meseleyi önceden ele alması ve çözmesiyle beraber bölgedeki tüm Islav sorunları Osmanlı Devleti’nin üzerine kalmıştır. Bu sorunları çözmek için Osmanlı devleti isyancıları idam etmeye kadar işi ileri götürmüş fakat bundan bir netice alamamıştır. Bu dönemde yine aynı hatalar yapılmış ve Rusya’nın sözüne güvenilerek Bulgaristan’da asker sayısı arttırılmamış, ve Bulgarların korkutulmasının ihtilali hızlandıracağı endişesine düşülmüştür. Öyle ki bu dönemde Mahmud Nedim Paşa’ya gelen istihbarat bilgileri bile değerlendirilmemiş, ve Bulgarların üzerine gidilmemesi kararlaştırılmıştır. Halbuki Bulgarlar çoktan isyan hareketlerine başlamışlar ve işi büyütme niyetine girmişlerdi. Rusya’ya karşı kanmalar o kadar artmıştır ki, bu dönemde yerli birisinin konsolos olamayacağı açıkça hükümlerde yazılıyken, Rusya isteğiyle Nayden Gerof’u Filibe’ye tayin etmiştir ve Osmanlı devleti de buna onay vermiştir. Bu da göstermektedir ki bu dönemde memuriyet atamalarına bile karışma cüreti ve cesareti gösteren Rusya’ya karşı herhangi bir önlem alınmamasının yanında, bir bakıma arka çıkılmıştır.

Bulgaristan ihtilali öncesi ve sonrasında bölgede yaşayan Müslüman halka tarifi imkansız eziyetler çektirilmiş, ve bulundukları yerden göç etmeleri sağlanmıştır. Bulgar köylüleri isyan ederek buldukları Müslümanları vahşiyane bir şekilde katletmiş ve evlerini yakıp yıkmışlardır. Sadece Müslümanlarla da kalmamışlar, aynı zamanda kendilerine katılmak istemeyen Bulgar halkını da yerlerinden ederek eziyette bulunmuşlardır. Bölgede kurulan telgraf ve köprü altyapılarını tamamen tahrip etmiş, Belva demiryolu istasyonunu içindeki görevlilerle beraber yakmış, ve özellikle çocuk ve kadınları katlederek tecavüzde bulunmuşlardır. Tüm bu olaylara rağmen, Rusya durumu mahalli bir isyan olarak Osmanlı devletine gösterebilmiş, ve asker sevkiyatını geciktirmeyi başarmıştır. Bu durumda bile Rusya’ya güvenilip asker sevkiyatı yapmada gecikilmesi, aslında ne denli bir basiretsizlik ve beceriksizlikle karşı karşıya kalındığının göstergesidir.

Avrupa çapında Osmanlı Devleti’nin arka arkaya mücadele etmek zorunda kaldığı isyanlardan dolayı ülke içindeki halk da artık yorulmuş ve isyan derecesine gelmiştir. Bulgaristan ve Hersek isyanlarından dolayı halkın yönetime karşı güven duygusu zedelenmiş, ve hatta İstanbul içinde halk silahlanmaya başlamıştır. 1876 yılında Müslüman olmak için gelen Bulgar kökenli bir kızın Amerika konsolosu ve fakat hakikatte Rusya’lı Perikli Lazari tarafından yüz elli kadar adamıyla kaçırılmış olması ve kızın Müslümanlar tarafından geri istenmesi zaten gerilmiş olan ortamı iyice germiştir. Rusya, her zaman yaptığı gibi bu olayı da çok iyi değerlendirmiş ve dış dünyaya Osmanlı Devleti içindeki Hristiyanlara baskı yapıldığını ve din değiştirmeleri konusunda zor kullandıklarını anlatmaya başlamıştır. Bu da tabi ki Rusya’nın Osmanlı Devleti içindeki azınlıkların dini özgürlüklerini himaye altına alma isteğinin bir tür gerekçesini oluşturmuştur.

Mahmud Nedim paşa görüldüğü gibi bulunduğu zaman diliminde devletin bekasını olumlu yada olmuşuz etkileyebilecek sayısız işe imzasını atmıştır. Bu makamda duran birinin dostlarının bol olmasının yanında düşmanları da hiç eksik olmaz. Nitekim Mahmud Nedim Paşa bir kaç kez sadrazamlıktan ayrıldıktan sonra tekrar bir şekilde o makama gelmiş, en son işine son verildikten sonra tekrar geri dönebileceğinin sinyalleri bile halkın ve Padişah’ın çevresindekilerin tepkisini çekmeye yetmiştir. Abdülaziz Han, Mahmud Nedim Paşa’ya bir ara tekrar sadrazamlığı teklif ettikten sonra, Abdülaziz hakkında yakın çevresi gizliden kin beslemeye başladılar ve bunu daha ileri götürüp padişahı baştan indirmeye kadar ilerlediler.

Bu dönemde dikkat çeken hadiselerin başında belki de kişisel hırs ve emellerin ne derece devletin bekasının önüne geçtiği gelmektedir. Buna örnek olarak Mahmud Nedim Paşa’nın daha önce bir kararname ile faizlerin indirilmesine karar verdiği ve fakat daha sonraları bunun olumsuz neticelerinin olduğu görüldükten sonra, İngiliz Palmer Bankası ile anlaşmaya vararak borçları birleştirme girişimi verilebilir. Anlaşmanın özet olarak detayları Mahmud Celalettin Paşa tarafından şu şekilde anlatılmaktadır:

“Osmanlı Devleti’nin 196 Milyon lirayı aşan umumi borçları için yeniden 125 milyon liralık bir cins tahvilat çıkarılarak bunun umumi borçlar tahvillerinin değiştirilmesine bırakılacak kısmının fazlasından 30 Milyon 800 bu kadar bin liralığı düzensiz borçlar ve fevkalade masrafların ödenmesine, 7.5 Milyon liralığı Rumeli demiryollarının inşaatına ayrılması, bu yeni tahvilata beş senede yüzde 5 ve ondan sonra yüzde 6 faiz verilmesi, tahsis edilecek ana para ile yıllık 270.000 liralık tahvilatın kur’a ile kaldırılması ve bunların karşılıklarının sağlanması için bir iltizam şirketi kurularak gümrük, tuz, tütün, ve buna benzer vergi gelirleri ile Rumeli ve Anadolu’da yedi sekiz vilayetin öşürleri ve daha başka iradı bu şirkete otuz sene müddetle götürü olarak ihale kılınması esaslarından ibaretti.”

Yukarıdaki ibarelerden ilk bakışta sorun olduğunu anlamak biraz güç olabilir çünkü günümüz dünyasında da buna benzer anlaşmalar sıkça yapılmaktadır. Fakat bu anlaşmanın da bir şartının olduğunu Mahmud Celalettin Paşa bize şu şekilde bildirmektedir:

“Mahmud Nedim Paşa, Palmer bankası ile diğer müteahhitlerden işin bitiminde Padişah’a yarım milyon lira veyahut bu miktar lirayı tedarik etmeye yetecek kadar hisse senedleri hediye edeceklerini ihtiva eden, sarraf Yunanlı Zarifi’den bir taahhüd senedi alıp el yazısı ile olan tercümesini takdimle, Sultan Abdülaziz’i kat’i müsaadeye meylettirdiğinden Vükelanın çoğu meselenin kararında muvafakat tarafını tutmuşlardı.”

Yukarıda bahsi geçen “padişaha yarım milyon liralık hisse” meselesi dikkate değer bir konudur. Padişahın bu parayı şahsı için alıp almadığı, aldıktan sonra bunu devletin bütçesine yerleştirip yerleştirmediği gibi soruların cevabı kitapta bulunmamaktadır. Fakat başka bir yerde Mahmud Celaleddin Paşa, Abdülaziz’in bu parayı almak için son bir çaba sarf ettiğini ve bunu kendisi için almayı planladığını yazmaktadır. Kesin karar verecek merci olmadığımız için bu konunun araştırılması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu konuda son olarak yine Mahmud Celaleddin Paşa’nın sözlerini dinlemekte yarar vardır:

“Sultan Abdülaziz bahsi geçen mukavelenin ittifakla terk edildiğini görünce, yukarıda söylediğimiz rüşved senedinin tercümesini Mabeyn Başkatibi Atıf Bey eliyle Babıali’ye gönderdi. Kendi imzasına karşılık vaat edilen hisse senedleri bedelinden menfaatini korumak için imada bulununca, Sadrazam Mehmed Rüştü Paşa Atıf Bey’i sert ve acı sözlerle geri çevirmişti ki bu husus hem Mahmud Nedim Paşa’nın teşebbüslerini irtikâp çirkefliği ile karışmış olmak üzere ilan ve kötülemeye ve hem de Sultan Aziz hakkında umumun nefretini arttırmaya sebep oldu, belki de tahttan indirme işinin icrasını çabuklaştırdı.”

Bu süreçten sonra, daha önceleri de gözü hep devlet makamında olan Hüseyin Avni Paşa, sürekli sultanı tahttan indirme planları yapmıştır. Bu emelinde sarayın içinden de destek verecek olan şahıslarla beraber hareket etmiştir. Hüseyin Avni Paşa ve arkadaşları padişahı kendisine imtiyaz ve para istediği için tahttan indirmek istediklerini beyan etmişlerdir fakat durum aslında hiç de böyle değildir. Padişah’ın para istediği doğru olabilir fakat tahttan indirilmesinin istenmesinin nedeni makam ve maddiyat hırsı olmuştur. Mahmud Celaleddin Paşa’nın da dediği gibi, hilafet ve saltanatı temsil eden büyük bir padişahın Vükeladan iki üç kişi tarafından şahsi garezleri dolaysıyla indirildiği daha önce görülmemiş bir olaydır. Buradan da anlıyoruz ki Abdülaziz Han’ın tahttan indirilmesinin nedeni Osmanlı devletini düze çıkarmak değil, kişisel garez ve ihtiraslar olmuştur. Sultanı tahttan indirdikleri zaman da asıl maksatlarını gizlemişler, ve halkın teveccüh ettiğini bildikleri fetva makamını dahi kullanmada herhangi bir beis görmemişlerdir. Bu anlamda zamanın Fetva Emini Kara Halil Efendi’den padişahın akli dengesinin yerinde olmadığına ve siyasi işlerden habersiz olduğu için tahttan indirilmesine cevaz veren bir fetva yayınlamışlardır. Sonuçta bir gece yarısı padişahı yatağından kaldırarak saraydan uzaklaştırmışlar ve yerine de V. Murad’ı getirmişlerdir. Kendi evinde Abdülaziz Han’a hapis hayatı yaşattılar. Askerler evin çevresinden bir an olsun ayrılmadılar. En son vefat ettiğinde dahi cesedine musallat olan kişilere herhangi bir engelleme olmamış ve sultana yaraşır bir cenaze töreni bile yapılmamıştır. Sultanın ölümünü kendi çıkardıkları fetvaya dayanak gösteren Hüseyin Avni Paşa, bu şekilde haklılığını ispat etmeye gayret etmiştir. Fakat olayın ecelden ziyade suikast olduğu şüpheleri o zaman da konuşulmaktaydı.

Aslında kaderin adalet etmesi meselesi V. Murad’ın cinnet geçirmesiyle bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Yukarıda da bahsedildiği gibi, Abdülaziz Han’ın tahttan indirilmesi için çok uğraşlar verilmiş ve en sonunda akli dengesini kaybettiğine dair fetva çıkarıp V. Murad’ı başa geçirenler, çok kısa bir süre sonra V. Murad’ın cinnet geçirmesi ve unutkanlık hastalığının başlamasıyla zor duruma düşmüşler ve padişahı halkan saklama gayretlerine girmişlerdir. Nitekim kendi ölümleri de Çerkez Hasan adında kişisel husumet besleyen bir kişi tarafından feci bir şekilde vükela toplantısının basılması ile olmuştur.

PISA 2015: Eğitim’in kalitesinin arttırılması için neler yapılabilir?

PISA2015

[heading] PISA2015 Sonuçları Üzerine Kısa Bir Değerlendirme [/heading]

Pisa 2015 sonuçları açıklandı. Türkiye’nin gelişen bir ekonomi olarak üst sıralarda olmasını beklediğimiz sonuçlarda maalesef istediğimiz tabloyu göremedik. Bundan daha kötüsü ise eğitimin gün geçtikte daha da kötü bir hal aldığının ortaya çıkmış olmasıdır. Nitekim bundan önceki PISA sonuçlarında en azından ilk 50 ülke sıralamasında yer alan Türkiye, artık o resimden de çıkmış görünüyor.

Fen bilimleri, okuma ve matematik alanlarında OECD ortalamasının oldukça altında olan Türkiye’nin eğitim alanında mutlaka yeni ve kapsamlı tedbirler alması gerekmektedir. Bu anlamda aşağıdaki üç farklı resimde diğer katılımcı ülkelere kıyasla ülkemizin durumunu görmemiz mümkündür.

Aslında sonuç raporunda dolaylı olarak geçen fakat maddeler halinde sıralanmayan alınabilecek önlemleri maddeler halinde sıralamaya çalışalım.

[heading] Eğitim’in kalitesinin arttırılması için neler yapılabilir?[/heading]

  1. Fen bilimleri alanında kalitenin ve ilginin artması için öğrencilerin sosyo-ekonomik anlamda da yaşam şartlarının gelişmesi önemlidir.
  2. Yabancı göçmen nüfusunun yüksek olduğu okullarda bu oranın eğitim kalitesi üzerine etkisi görülmemiştir. Bu durumda yabancı göçmen öğrenci sayısının fazla olması eğitimde kalitesizliğin nedeni olarak sunulamaz.
  3. Toplum olarak özellikle ev ortamında küçük yaştan itibaren çocukların aileler tarafından fen eğitimine özendirilmemesi, bu anlamda ailelerin de konuya duyarsız kalmaları, öğrencilerin okul yaşamında da bu alana duyarsız olmasıyla sonuçlanabilmektedir. Fen eğitiminde kalitenin arttırılmasının bir yolu olarak ailelerin bu konuda bilinçlendirilmeleri düşünülebilir. Bunun yanında okullarımızda fen bilimlerinin öğrenciler için daha cazip hale getirilmesi, korkulan bir alan olmaktan çıkarılıp zevkli bir alan haline getirilmesi de öğretmenlerimiz için önemli hedeflerden biri olmalıdır.
  4. Eğitimde başarılı olmanın sırrı temelin iyi atılmasındadır. Bundan dolayı ilköğretim çağında yüksek kalitede eğitim verilmesi öncelikler arasında yerini almalıdır.
  5. Ekonomik ve sosyal açıdan dezavantajlı konumda bulunan öğrencilerin, fen bilimleri alanında ortalama 88 puan geride oldukları ortaya çıkmıştır. Bu durumda ekonomik yatırımların dezavantajlı bölgelere daha fazla yapılması bir önlem olarak düşünülebilir.
  6. Sosyal ve ekonomik açıdan gelişmiş toplumlarda bulunan okulların eğitimi sevdirmek ve etkili kılmak amacıyla okullarda fen bilimleri kulüpleri ve bu çerçevede aktiviteler yaptıkları tespit edilmiştir. Bu anlamda okullarda fen bilimleri kulüplerinin ön plana çıkarılmaları sağlanabilir.
  7. Eğitimsel gelişmenin öğrencilerin öğrenmeye ayırdıkları zamanın yoğunluğu ve ders dışı aktivitelerin kalitesiyle doğru orantılı olduğu düşünüldüğünde, bu yönde adımların atılması ele alınabilir.
  8. Devamsızlık oranının düşük olmasının düşük not ortalaması üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu vurgulanmıştır. Bu anlamda özellikle sosyo-ekonomik anlamda dezavantajlı bölgelerde yüksek olan okula devamsızlık oranının düşürülmesi için velilerin bilgilendirilmesi ve okulun daha cazip mekanlar haline getirilmesi gibi alanlarda uygun adımların atılması şarttır.
  9. Özel okullarda bulunan öğrencilerin devlet okullarına kıyasla fen bilimlerinde çok daha iyi oldukları görülmektedir. Bunun arkasındaki sebeplerin iyi araştırılması ve devlet okullarında bu anlamda düzenlemelerin yapılması önemli bir adım olacaktır.
  10. Sınıf öğrenci mevcutlarının az olmasının, öğretmenlerin öğrencilerin ihtiyaçlarına göre eğitim vermesinde önemli rol oynadığı ve bunun beraberinde başarıyı getirdiği tespit edilmiştir. Bu anlamda öğretmen başına düşen öğrenci sayısının azaltılarak bireysel ihtiyaçlara cevap verebilecek sınıf ortamlarının oluşturulması önemlidir.
  11. Araştırmanın önemli bulgularından birisi okuldan sonra alınan özel ders ya da hafta sonu yetiştirme kurslarını yakından ilgilendirmektedir. Bu anlamda okul saatlerinden sonra özel ders ya da kurslara katılan öğrencilerin fen bilimleri alanında ek ders almayan öğrencilere kıyasla daha kötü notlar aldığı tespit edilmiştir. Fen bilimlerinin okulda öğrenilmeye çalışılması, okul sonrası ek derslerle öğrenilmeye çalışılmasına kıyasla daha olumlu sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Bu anlamda hafta sonu yetiştirme kursları ve özel derslerin etkisi üzerine kapsamlı çalışmaların yapılması ve kaynakların doğru yerde kullanılması önem arz etmektedir.
  12. Fen bilimleri alanında başarının belki de en önemli nedeni, öğretmenlerin öğretim tarzıyla ilgilidir. Bu anlamda öğrentmenlerin bilimsel görüşleri açıkladıkları, kendi sorularını tartışmaya açtıkları ve bir düşünceyi örnekle açıkladıkları derslerde öğrencilerin daha başarılı oldukları ortaya çıkmıştır. Öğretmenlerimizin sadece kalıp gerçekleri ezberleten bireyler olmaktan çıkıp öğrencilere sorgulamayı öğreten bireyler olmaları bu anlamda atılacak önemli adımlardan biridir. Bu da beraberinde okul yönetiminin müfredat üzerinde etkisinin arttırılması anlamına gelebilir. Okullara bu anlamda belirlenmiş müfredat dışına çıkıp kendi müfredatlarını uygulama özgürlüğünün verilmesi üzerine çalışmalar yapılabilir.
  13. Kulüp aktiviteleri, spor, kültürel ve sanatsal aktivitelerin eksikliği özellikle sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı öğrenciler üzerinde olumsuz etki bırakmaktadır. Bu anlamda hem okula devam sorununun giderilmesi hem de eğitim kalitesinin arttırılması için bu tür aktivitelere yer verilmesi, okulun sadece bilgi yükleme yeri olmaktan çıkıp hayatın en önemli kurumu olmasını sağlayacaktır.

OECD ve Türkiye’de Eğitim

Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli faktörlerin başında, eğitime ve insana yapılan yatırımların seviyesi gelmektedir. Gelişmiş ülkelerin özellikle sanayi, tarım ve teknoloji gibi alanlarda yaptığıyatırımlara ve elde ettiği sonuçlara eğitime ve insana yapılan yatırımla karşılaştırmalı olarak bakıldığında, bu alanlardaki gelişmelerin eğitime yapılan yatırımlarla doğrudan ilgili olduğu görülecektir.

1960 yılında 20 ülke tarafından oluşturulan ve daha sonraları14 ülkenin katıldığı Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), üye ülkelerden çeşitli alanlarda veri toplama, bu verileri analiz etme ve analizler sonucunda verilen kararlar çerçevesinde önerilerin üye ülkeler tarafından uygulamaya konulmasıkonusunda çalışmalar yürütmektedir. Bu örgütün üyeleri arasında Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin yanında Meksika, Şili ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler de bulunmaktadır. Eğitime ve insana yapılan yatırımlara özellikle OECD ülkeleri kapsamında bakmak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sıralaması konusunda görüş sahibi olmak açısından önemlidir. OECD ülkeleri 2014 yılında yayınlanan ve OECD ülkelerinin genel olarak eğitim sistemlerini detaylı bir şekilde ele alan ͚Education at a Glance͛ raporu, Türkiye͛nin de içinde yer aldığı çok sayıda ülkeden detaylı veriler sunmaktadır.

Öğrenci başına harcanan tutara baktığımızda Türkiye͛nin sıralamada 36 ülke arasında 35. Sırada yer aldığını görmekteyiz. İsviçre͛de bu rakam 16.090 dolar civarında, Amerika Birleşik Devletleri͛nde 15.344 dolar, Almanya͛da ise 10.904 dolar olmuştur. OECD ülkelerinin ortalamasının 9.251 dolar olarak kaydedildiği raporda, Türkiye͛de öğrenci başına 3.240 dolar harcandığı görülmektedir. Şili ve Çek Cumhuriyeti gibi sıralamada Türkiye͛ye en yakın olan ülkelerin bile Türkiye ortalamasının neredeyse iki katı öğrenci başına harcama yaptığı görülmektedir. Türkiye͛nin öğrenci başına en fazla yatırımı yükseköğretim seviyesinde yaptığını, bunun yanında ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında öğrenci başına düşen harcamanın OECD ülkelerinin ortalamasının çok altında olduğunu söyleyebiliriz. Buradan eğitim sistemimizde ilköğretim ve ortaöğretime gereken önemin verilmediği sonucunu çıkarmak mümkündür. Zira gelişmiş ülkelerin büyük bir çoğunluğu ilköğretim ve ortaöğretime yükseköğretimden daha fazla yatırım yapmaktadır. Gelecek nesillerin istenen seviyelere gelebilmesi için temellerinin sağlam atılması büyük önem arz etmektedir. Burada gelişmiş ülkelerin yaptığı da aslında üniversite eğitimi almasa bile bireylerin kaliteli eğitim almasına olanak sağlamasıdır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde öğrenciye yeterli yatırımı yapmaması, üniversite eğitimi almayacak olan bireylerin belli seviyenin üstüne çıkamaması, üniversite eğitimi almış bireylerin ise temelden kaliteli eğitim alamadıkları için gelişmiş ülkelerden aynı seviyede mezunlarla aralarında belirgin farkların ortaya çıkmasıyla sonuçlanmaktadır.

Öğrenci başına yapılan ortalama harcamayı etkileyen faktörlerin başında öğretmen maaşları ve haftalık ders saat yükü gelmektedir. Buna göre mevcut kayıtlı öğrenci ortalaması ile öğretmen sayısıarasında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında muazzam farklar bulunmaktadır. Lüksemburg bu anlamda tüm OECD ülkeleri arasında belirgin bir şekilde olumlu anlamda ön plana çıkmaktadır. Lüksemburg͛u Belçika, Avusturya, Fransa ve Finlandiya takip etmektedir. Bu ülkelerde hem öğretmen başına düşen öğrenci sayısı düşük, hem de öğretmenlerin ders yükü daha azdır. Buna karşın, sıralamanın sonlarında yer alan Türkiye, Estonya, Slovakya ve Meksika gibi ülkelerde öğretmen başına düşen öğrenci sayısındaki fazlalık ve öğretmenlerin ders yükündeki artış dikkat çekmektedir. Bu tür ülkelerde daha az insanla daha çok öğrenciye ulaşma söz konusudur ve bu durum doğal olarak ilk sırada yer alan ülkelerde sunulan kaliteli eğitimin bu ülkelerde sunulmasının çok da kolay olmayacağı anlamına gelmektedir.

Eğitim sistemimizin kaliteli bireyler yetiştirmesi ancak buna verilen değerle mümkündür. Yeterli yatırımları ve iyileştirmeleri yapmadan, gelişmiş ülkelerin seviyesine gelmeyi düşünmek hayalden öteye gitmeyecektir. Kaliteli nesillerin yetiştirilmesi, kaliteli ve mutlu eğitmenlerle mümkündür. Eğitmenlerin
kaliteli olması ayrı bir konu olmakla beraber, ilköğretim ve ortaöğretimde verilecek olan eğitimin öğretmen yetiştiren kurumların kalitesi üzerinde de önemli etkisinin olacağını söylemekle yetinelim. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının OECD ortalamasının 14 olduğu bir yerde Türkiye olarak 21 olan ortalamanın çok da iyi olmadığı görülecektir. Gelişmiş ülkelerde bu oran 14ün altında yer almaktadır. Şüphesiz son yıllarda öğretmen başına düşen öğrenci sayısında Türkiye͛de belirgin iyileşmeler oldu fakat günümüz koşullarında ortalamanın hala çok yüksek olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz.

Hem teknoloji, hem sanayi, hem de diğer akla gelebilecek olan sektörlerde dünyanın gelişmiş ülkelerinin arasında yer almak ve onlarla yarışır pozisyonda olabilmek için eğitime yapılan yatırımların arttırılmasıgerçeğini kabul etmek gerekir. Az insanla çok iş yapma düşüncesi beraberinde kaliteyi değil, tam tersine mutsuz çalışan kitlesini ve beraberinde düşük performansı getirecektir. Öğrencilerin bilgiyi edinirken çağa uygun teknolojileri de gerçek anlamda kullanabildikleri, geniş sınıflarda ferah ortamlarda eğitim alabildikleri ve öğretmenlerin hem ekonomik anlamda hem de ders yükü anlamında daha yüksek performans gösterebilecekleri ortamların oluşturulması, gelişmiş ülkelerin düzeyine ulaşmak için yeterli olmasa da en azından bu yolda bu amaçla atılacak önemli adımlar arasında düşünülebilir.

Gatotkaca
JKT48
Kopi Gayo
Juara Liga Bola Basket
Game HP yang Cocok untuk Anak-Anak
10 Game Ramah Anak Tahun 2024
Harpitnas
Muntaber
Hardiknas
Paspampres
Pakcoy
Harkitnas
Tangkuban Perahu
Sibolangit
Simarjarunjung
Sigura-gura
Simanindo
Padarincang
Cilawu
Cilengkrang
Kolektor
Pelukis
Pancoran
Kualitas
Jasmani
Cipanas
Eksklusif Inovatif
Xenia
Wamena
Parapat
Penatapan
Balige
Ciomas
https://aaatrucksandautowreckings.com
https://narentechnologies.com
https://youthlinkjamica.com
https://arbirate.com
https://playoutworlder.com
https://temeculabluegrass.com
https://eldesigners.com
https://cheklani.com
https://totodal.com
https://kmspicodownloads.com
https://apkcrave.com
https://bestcarinsurancewsa.com
https://complidia.com
https://eveningupdates.com
https://livingauberean.com
https://mcochacks.com
https://mostcreativeresumes.com
https://oxcarttavern.com
https://riceandshinebrunch.com
https://shoesknowledge.com
https://topthreenews.com
https://www.ardipura.jayapurakota.go.id
slot gacor
demo slot gacor hari ini
ACCSLOT88
accslot88
VIPBET76 VIPBET76 VIPBET76 OLXBET288 OLXBET288 TOTO SLOT SLOT GACOR cara terbaik memanfaatkan keunggulan permainan mahjong wins gong xi fa cai saat imlek
mahjong wins gong xi fa cai bagi angpao imlek di bogor
mahjong wins gong xi fa cai pragmatic play
para ketum pragmatic play server hongkong berbagi angpao dan scatter hitam mahjong wins 3
pihak pg soft mahjong ways 2 edukasi warga kampung duren
4 trik jitu untuk menang di mahjong wins gong xi fa cai dari pragmatic play
big bass di pragmatic play bagi scatter 30 miliar tahun baru imlek
pahami pola fitur pengganda kemenangan di permainan starlight princess
warga makassar dan surabaya sambut angpao imlek scatter hitam mahjong wins 3
wisdom of athena bagi miliaran angpao imlek di makassar
cara jitu membaca rtp live crypto gold agar menang konsisten setiap hari
dewa rejeki ganesha fortune bagi angpau jackpot di medan
fortune snake mudah menang saat perayaan imlek tahun ular kayu
mahjong wins gong xi fa cai di pragmatic play tingkat kemenangan tertinggi
panduan mudah raih scatter hitam mahjong wins 3 secara beruntun
3 hal sepele penyebab keluarnya wild dan scatter starlight princess1000
4 tips memaksimalkan kemenangan bermain viking forge saat sedang libur
gatotkaca dan starlight princess1000 di pragmatic play kompak berikan kemenangan
gelar game terbaik 2025 starlight princess olympus mahjong ways 2
update terbaru pragmatic play februari
andre pria asal bandung ini mencoba peruntungan bermain ganesha fortune
asep pria asal kampung duren bagikan link gacor ini kepada temannya
cara meraih kemenangan besar mahwjong wins 3 black scatter
menikmati senja sambil nyepin olympus1000 dan captains bounty
pragmatic play keluarkan mahjong wins gong xi fa cai
fakta menarik tahun baru china 2025
gates of olympus pilihan yang tepat
kabar gembira dari mahjong wins 3
membagikan tips cara bermain mahjong ways
sweet bonanza slot dari pragmatic play
cara menghitung peluang kemenangan mahjong wins 3 pragmatic play
fitur maxwin lucky neko
kunci sukses bermain olympus pragmatic play
terungkap pentingnya game online koi gate untuk kesehatan
wukong rush pragmatic play berhasil memberikan wild dan scatter terbanyak di lampung dan jambi
game abadi sepanjang masa olympus mahjong ways 2 starlight princess
modal main starlight princess1000 sebagai pancingan
permainan untuk kaum rebahan starlight princess dan mahjong wins 3
tips master afuk jackpot fortune ox pragmatic play di bali
viking forge pragmatic play pilihan gen z bulan februari
antusiasme warga bali menonton layar tancap sambil mabar game wukung rush
berhenti main olympus1000 lebih baik mahjong ways 2 lebih mudah dimainkan
berhenti main olympus mahjong wins 3 lagi bocor
captains bounty jackpot putaran terakhir di bandung
dapat scatter mahjong ways 2 saat liburan di raja ampat
gara gara ikuti pola dari tiktok
hari yang baru dan kesempatan baru
pola langkah muncul lagi
ridho selalu berhasil menciptakan pola olympus1000
tanggapan warga solo tentang mahjong wins 3
14 pemain ini berhasil maxwin
babat habis mahjong ways 2
darmin pria tangguh dan pemberani
gates of olympus1000 permainan para artis
maxwin 121 juta di starlight princess1000
cara mengoptimalkan kemenangan bermain olympus1000
hidup sehat bersama buah segar bonanza
indahnya pecahan scatter starlight princess1000
kabar bahagia dari dunia kasino online
pola kemenangan mahjong ways 2
gampang maxwin game yang banyak diburu maxwinnya
google umumkan 3 game online terbaik
kemenangan yang tak terduga starlight princess1000
pengalaman memenangkan jackpot mahjong ways 2
rahasia menang besar main lucky neko
kabar baik dari mahjong ways 2
mahir menang jackpot mahjong wins 3
percayakan semuanya kepada mahjong wins 3
teknik bermain santai tapi pasti menang
tidak perlu modal besar untuk menjadi kaya
jalan pintas meraih maxwin statlight princess1000
kemenangan besar menggunakan pola dari ai
maxwin olympus1000 14 juta
pakde rahman berhasil maxwin starlight princess1000
review dan strategi bermain mahjong ways 2
bocorkan jenis game gacor beserta pola rahasia
cara kerja scatter hitam mahjong wins 3
fakta menarik asal usul permainan mahjong ways
hanya khusus member aktif
menangkan jackpot di permainan pg soft
bawa pulang jackpot fantastis
besar di slot online accslot88
menang slot online di accslot88
rayakan imlek dengan kemenangan besar
sukses raih hadiah spektakuler
berlimpah hoki dan rezeki tahun ini
diramalkan sukses menang jackpot besar
imlek membawa energi kemenangan fantastis
jalan kemenangan slot online
keberuntungan imlek mengantarkan hadiah spektakuler
fakta kemudahan menang bermain mahjong ways 2
info game mudah maxwin sweet bonanza
membagikan tips cara mudah maxwin olympus1000
resep gacor jackpot paus olympus1000
trik para pemain profesional mahjong ways 2
cerdas sukses menangkan slot online
imlek dengan kemenangan spektakuler
jitu raih jackpot slot online
keberuntungan imlek dalam slot online
menang besar di tahun baru imlek
bahas pola unik di mahjong ways
menang besar di gates of olympus
soal pola starlight princess
strategi wild west gold yang mengguncang
trik sweet bonanza di studio
awal bulan peluang membawa keberuntungan besar
cara tak menunggu lama agar maxwin olympus1000
memancing keluar scatter hitam mahjong wins 3
rasakan sensasi rtp tinggi sweet bonanza
trik memancing jatuhnya scatter emas
awal bulan bagi bagi rezeki
game starlight princess1000 maxwin sangat mudah
kombinasi scatter hitam mahjong wins 3
kunci utama mendapatkan kemenangan besar
panduan maxwin terbaik awal bulan februari
bagi bagi maxwin oympus1000
bermain mahjong ways 2 hingga memiliki aset
bermain starlight princess1000 dengan putaran kecil
jackpot massal scatter hitam
membagikan jackpot scatter emas
car free day ditiadakan warga main mahjong ways 2
game yang cocok untuk kaum rebahan
kemenangan sensational sweet bonanza pragmatic play
lucky neko pg soft game bertama kucing suka berikan pecahan putaran terakhir
rujak bonanza baik untuk kesehatan
aksi jackpot heroik gatotkaca di pragmatic play jogjakarta
link apk aztech gemz jelajahi dunia harta karun aztech gemz
link apk olympus1000 pragmatic play
lucky neko pembawa hoki
starlight princess1000 pragmatic play berikan kemenangan indah tiap hari
cheat curang mahjong ways 2 provider pg soft auto cuan
fitur maxwin olympus1000 pragmatic play sangat cocok untuk pemula
link unduh apk sweet bonanza pragmatic play
link unduh apk viking forge pragmatic play
panduan jackpot wukong rush pragmatic play
dampak positif permainan big boss afb gaming di riau
kemenangan fantastis texas wind jawa timur kini giliran warganet bogor
starlight princess1000 berbagi kado valentine bali
trik cegah kekalahan dengan mudah dari fortune thai di afb gaming
trik memainkan lucky777 untuk meningkatkan peluang menang
berita kemenangan pak firman di bonanza gold tersebar dari sabang sampai merauke
pemain wukong rush pragmatic play di mesuji menang besar
persiapan sebelum main mahjong ways 2 di pg soft
ribuan warganet tasikmalaya tertarik memainkan captains bonuty di pragmatic play
tips jitu memainkan olympus1000 pragmatic play di bandung
aztech gemz pg soft panduan untuk pemula
cara optimalkan fitur jackpot mahjong wins 3 untuk pemula
menjelajahi gua harta karun aztech gems di pg soft
pragmatic play dan pgsoft jadi inspirasi pemain mahjong wins 3 mahjong ways 2
ribuan petani sawit di palembang berhasil dapat jackpot scatter hitam mahjong wins 3
kemenangan tak terduga main wild bandito di mesuji
pak jajang lagi asyik main 5 lions di teras rumah scatter muncul tiba tiba
pihak pragmatic play gandakan tingkat kemenangan mahjong ways 2 palembang dan medan
trik bermain wild bounty show down di pragmatic play agar anda terhindar dari kekalahan
yogyakarta menjadi kota paling banyak memaikan koi gate pg soft
4 cara mudah mendapatkan maxwin starlight princess1000 cek fakta mahjong wins 3 hadir dengan tingkat kemenangan besar mahjong wins 3 mahjong wins 3 jadi pilihan game favorit review game gacor olympus1000 cerita bahagia pemain lucky gems asal batam dapat kado valentine festival rujak bonanza dari pragmatic play di padang keajaiban valentines pemain setia joker king asal medan jackpot bertubi tubi mr hippo di nextspin pastikan tidak ada kekalahan hari valentines scatter emas mahjong dragon di boyolali cara bermain buffalo hunter nolimit city pemain casino wins spin pulau bali jackpot ratusan juta permainan chocolate deluxe pg soft berbagi kado spesial valentines day pg soft optimalkan scatter fortune snake makassar warganet palembang bersama the empire sambut valentines day jackpot scatter hitam menanti mahjong ways 2 deposit 50rb cuan besar orang sukses bermain starlight princess1000 peluang besar meraih jackpot scatter emas pola rahasia mahjong wins 3 server kamboja 4 weton yang berjodoh dengan mahjong ways 10 manfaat bermain olympus1000 cukup dari hp bisa hasilkan cuan besar mengunjungi mahjong ways 2 dapat jackpot terbukti menangkan 76 juta info pg soft hari ini menangkan hadiah besar dengan modal 25rb mengenal mahjong wins 3 dan fitur-fiturnya trik dan teknik membaca rtp starlight princess1000 trik mudah raih scatter hitam dan profit game nuansa oriental mahjong wins gong xi fa cai diserbu warga surabaya dan makasar indahnya kemunculan scatter dan wild starlight princess1000 di gbk keajaiban scatter wukong rush di pragmatic play mahjong ways 2 pilihan warga bali di akhir pekan pragmatic play gelar event wukong rush di jambi 5 jurus ampuh dari pawang scatter hitam mahjong wins 3 di lampung 6 desa di jatim kebanjiran scatter hitam mahjong ways 2 5000 warga jakarta jackpot viking forge siang ini cara mudah membuat scatter hitam mahjong ways 1 muncul berulang kali fenomena scatter hitam mahjong wins 3 di surabaya bocoran langsung dari admin mahjong ways 2 pecahkan rekor menang terbesar indonesia perjalanan merubah nasib bersama mahjong ways 2 sensasi scatter emas majong ways 2 terkuak trik tersembunyi olympus1000 ambil gajihmu ambil jackpotmu dapatkan cuan besarmu bagi bagi rezeki di awal bulan mahjong ways 2 game paling worth it pola indah ala skill lionel messi rahasia terbesar mahjong wins 3 alexander menang 175 juta dahsyatnya scatter server kamboja olympus1000 jackpot scatter mahjong ways 2 manfaat bermain olympus1000 teknik menang besar dengan pola terbaru beberapa pola rahasia agar mudah maxwin olympus1000 bukan sembarangan bila ingin jackpot scatter hitam salah satu game mahjong yang paling jacor tingkat kemenangan bermain starlight princess1000 tips agar jackpot mudah ampuh 1000 persen event besar mahjong wins 3 spesial valentines di bali hari valentines spesial bagi pemain viking forge pragmatic play pragmatic play pg soft bangun fasilitas mabar mahjong ways teknik baru memainkan wukong rush dari pak ardi vipbet76 berikan jackpot scatter hitam dengan mudah 3 trik main wukong rush di jambi 5 hal penting yang wajib dipahami pemain mahjong ways 2 pemula di madura intip 5 keseruan main captains bounty di pragmatic play manfaat buah semangka dalam rujak bonanza untuk kesehatan perjalanan 3 pemuda subang menjadi pemburu scatter hitam mahjong wins 3 4 tips memilih trik jitu starlight princess1000 pragmatic play 10 cara mudah dapat scatter hitam mahjong wins 3 di hari minggu cuma modal iseng pak asep jackpot beruntun main 5 lions pragmatic play prakiraan cuaca di medan mendung dan potensi banjir jackpot mahjong wins 3 scatter hitam mahjong wins 3 masih mendominasi dibandingkan lainnya 20 pemain pemula asal padang jackpot scatter hitam mahjong ways 2 pg soft cara pesta jackpot scatter wild sweet bonanza pragmatic play imlek sudah lewat fortune snake masih konsisten bagikan angpao di kediri imlek sudah lewat mahjong wins 3 bagi angpao scatter hitam dengan konsisten kemenangan fantastis mahjong ways 2 di palembang captains bounty pragmatic play mudah menang modal kecil kemudahan menang mahjong ways 2 pg soft tersebar senusantara panduan maxwin starlight princess1000 untuk pemain baru di bali scatter hitam mahjong wins 3 seharga 100 juta trik baru mendapatkan scatter hitam mahjong wins 3 kaya raya dari hasil permainan mahjong wins 3 pragmatic play long weekend paling enak kumpul dengan teman sambil nyepin mahjong ways 2 pahami aturan bermain fortune ox saat weekend agar profit konsisten sensasi jackpot olympus1000 gak ada tandingannya trik bermain mahjong ways 2 pakai pengganda hoki terbaru bulan januari wild bandito paling banyak dimainkan di bandung cara bermain dragon hatch 2 dengan efektif dipandu sampai maxwin main buffalo win dengan fitur maxwin jam dan pola gacor wild bandito di pg soft menembak scatter wild bounty showdown di pg soft dengan trik maxwin ada bagi bagi maxwin buah segar jackpot paus semakin nyata jackpot scatter hitam 30 member mahjong ways pakai fitur vip jackpot menjadi orang kaya baru jackpot paus mahjong ways peternak babi yang sukses berawal dari maxwin ponorogo kejatuhan jackpot mahjong ways 2 taktik mengendalikan naga mahjong wins 3 trik agar mudah maxwin bagi pemula captains bounty memimpin pencarian scatter dengan perkalian tertinggi lucky neko game pembawa keberuntungan mencari scatter wisdom of athena di nagabet76 pola scatter rahasia tiger fortune sengitnya persaingan zeus vs hades di nagabet76 memberikan jackpot ahli temukan cara cheat mahjong ways 2 mahjong ways siap bikin dompet tebal mahjong wins 3 yang hasilkan 138 juta mengetahui cara kerja sweet bonanza tips cepat kaya hanya modal hp 5 fitur terbaru mahjong ways 2 ada banjir duit lagi bray mas ujeng yang taklukkan jackpot scatter hitam rejeki dimas bersama ratu princess starlight princess1000 rutin bermain mahjong ways 2 cukup pakai 2 pola sederhana ini jangan sembarangan buy spin kota bau bau jadi sorotan peneliti bikin pola khusus bermain olympus1000 turis arab bikin geger lagi banjir jackpot scatter hitam admin ketar ketir depo 200 ribu di mahjong wins 3 kisah sukses mahjong ways hari ini misi rahasia temukan harta karun rahasia ampuh munculkan scatter hitam 3 pola keramat agar mudah menang hadiah tunai langsung tanpa diundi main mahjong ways ternyata gampang banget spin turbo solusi terbaik dalam permainan mahjong tiket menuju maxwin besar yang kamu game lucky neko di olxbet288 memiliki rtp tinggi mudah menang panduan bermain koi gate di olxbet288 rahasia kepopuleran olympus1000 di olxbet288 modal kecil mudah maxwin strategi pemula main mahjong wins 3 di olxbet288 trik maxwin starlight princess1000 di olxbet288 di tegal 3 game mudah menang provider pragmatic play di ovobet288 mustang gold megaways game mudah menang di ovobet288 pecahan scatter sugar rush di ovobet288 rujak bonanza di ovobet288 mudah menang trik main wolf gold ultimate di ovobet288 bermain mahjong wins 3 sambil menikmati sunset di taman cidurian bisnis scatter hitam mahjong wins 3 di vipbet76 cara meraih jackpot besar olympus1000 di vipbet76 strategi memecahkan scatter koi gate trik unik dari admin main starlight princess1000 di vipbet76 galak scatter naga emas mahjong ways 2 mahjong ways 2 game yang wajib dicoba pola gacor game pg soft wild bandito tips bermain mahjong ways 2 utamakan bermain santai dan jangan egois cara bermain mahjong wins 3 dengan scatter hitam main mahjong ways 2 di accslot88 pesta jackpot scatter hitam mahjong wins 3 di jakarta starlight princess1000 game mudah maxwin modal kecil trik main mahjong ways 2 di bantul banjir rob cuan besar olympus1000 game kucing lucu dan menggemaskan game slot yang gacor dan menang terus resep mudah panggang habis naga hitam tips membuat uang 50rb menjadi belasan juta berita game mahjong wins 3 di joyslot88 cara efektif bermain mahjong wins 3 cara main mahjong wins 3 tanpa pola tanpa buy spin teknik jepe paus modal receh di gates of olympus teknik jepe sweet bonanza